KEÇECİ: TÜRK TİCARET KANUNU’NUN 376. MADDESİNE DÜZENLENME GETİRİLMELİDİR
Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklik ile Türk Ticaret Kanunu’na göre şirket sermayelerinin 3’te 2’sini kaybeden “teknik iflas” durumundaki şirketlerin ortaklarınca şirkete aktarılan ‘sermaye tamamlama fonları’nın kurum kazancına eklenmeyeceğine ilişkin düzenleme, sanayici tarafında yeterli görülmedi.
Bloomberg HT yayınına katılan Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, “Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi olan teknik iflas, en önemli sorunlardan biri. Biz de gerek Denizli Sanayi Odası, gerekse Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak bu kanunun üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz. Bu defa yapılan çalışma kurumlar vergisi ile ilgili. Bugün sermayesini kaybettiği söylenen şirketlerin, son zamanlarda ülkemizde yaşadığımız kur farkları ile ilgili olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de yapılan incelemelere göre, şirketlerin yarısı teknik iflasa girmiş durumda. Bu nedenle biz Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi gereğince, bu konunun Adalet Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın yanı sıra Odalar Birliği’nin desteğiyle de çözümlenmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesine göre, şirketlerin yapılanmanın sonuna kadar en azından teknik iflastan sayılmamaları veya kur farklarının çözülünceye kadar bu şirketlerin teknik iflas durumuna gelmemeleri gereklidir.” dedi.
Son zamanlarda çok tartışılan stok konusunda da açıklama yapan Keçeci, “Bir sanayi işletmesinin ham maddesi bittikten sonra, hemen devreye alınabilecek bir stok miktarına ‘optimum stok seviyesi’ diyoruz. Normal şartlarda bu stokun optimum stok olarak fabrikanın içinde beklemesi gereklidir. Ancak son zamanlarda yaşadığımız fiyat artışları, lojistik sıkıntıları, savaş döneminde sigorta bedellerinde yaşanan artış ve hammaddenin bulunurluğu ile ilgili sıkıntılardan dolayı sanayici bu optimum stok seviyesinden dışarıya çıkmıştır. Sanayici bugün biraz daha fazla stok yapabiliyorsa, eğer bu konuda finansal ve fiziki imkanları varsa, mutlaka yapmalıdır. Ama finansman sıkıntısından dolayı hammaddesini getirmekte zorlanıyorsa o zaman just in time (tam zamanında) devam etmesi gereklidir. Şayet sanayici fabrikadaki stoku optimum stok seviyesinde tutamazsa işletmenin devamlılığı, siparişlerin tamamlanması ile ilgili taahhütlerin yerine getirilebilmesi konusunda büyük sıkıntılar çeker; hatta bazen işletmesini durdurmak zorunda kalır. Bu nedenle işletmelerin, finansmanını karşılayabildiği ürün için stok yapması çok doğaldır.” şeklinde konuştu.