Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

“Dövize bağlı ticareti bırakıp öz kaynaklarımıza dönelim”

198 defa okundu kategorisinde, 08 Eyl 2021 - 14:54 tarihinde yayınlandı
“Dövize bağlı ticareti bırakıp öz kaynaklarımıza dönelim”

“Kira öder gibi ev almak yerine ev alır gibi kira ödüyoruz”

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Biz kira öder gibi ev alalım diyoruz, şimdi kiralarımız ev fiyatına çıktı. O yüzden bu ekonomik dengesizliklerin önüne geçmenin tek yolu BTP iktidarıdır ve başka da hiçbir yolu yoktur.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş ekonomi üzerine değerlendirmeler yaptı.

Karabük’te konuşan BTP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Başkanlık sisteminden sonra ekonomi şaha kalktı’ şeklindeki sözlerini değerlendirdi.

Hüseyin Baş, “Evet başkanlıktan sonra dolar 4 kat şaha kalktı, euro 3.5 kat şaha kalktı. Ekonomi bitmiş. Hiç kimse mutlu değil. Demir fiyatları iki katına çıktı, çimento fiyatları çıktı.” dedi.

“Dövize bağlı ticareti bırakıp öz kaynaklarımıza dönelim”

“Türkiye’de niye bu kadar kötü bir ekonomi var?” sorusunu soran Hüseyin Baş, “Her şey pahalılaşıyor. Neden? Çünkü bizim her şeyimiz ithalata bağlı. Bizim her şeyimiz dövize bağlı. Döviz yükseldiği zaman buradaki her şey pahalılaşıyor. O zaman bize ne lazım? Bakın çok basit çözümler ortaya koyuyorum. Eğer döviz yükselince maliyetlerim yükseliyorsa akıl sahibi insan, ‘ben dövize bağlı bir ticaret yapmayayım, kendi kaynaklarımı kullanayım’ der. Karabük’teyiz kömür benim, demir benim, fabrika benim, işçi benim, müşteri benim… Demirin fiyatı artıyor. Niye? Onun da hammaddesini gidiyoruz yurt dışından alıyoruz. Cevherini gidiyoruz bilmem kimin borsasına göre fiyatlandırıyoruz. Karadeniz’de fındık var ama fiyatını Alman belirliyor. Dünyada en çok fındık bizde yetişiyor ama fiyatını Alman belirliyor. Böyle bir acziyet içerisindeyiz. Dolayısıyla kendi öz kaynaklarımıza dönmemiz gerekiyor. Neyle dönebiliriz? Milli Ekonomi Modeli ile.” ifadelerini kullandı.

“İstikrarsız fiyatlandırmanın önünde Milli Ekonomi Modeli ile geçilir”

Konuşmasında “Vatandaşın cebinde üç kuruş para olsa ve bir iş yapacağım dese güvensizlik ortamı var.” diyen Baş şöyle devam etti; “Adam cebinde para olsa bile bir işe girmeye korkuyor. Ticaret yapayım, iş sahibi olayım… mümkün değil. Şimdi ev alacaksın kafanda iki soru; evin fiyatı daha yükselir mi, düşer mi? Kimse gidip gönül rahatlığı ile ev alamıyor. Böyle bir ekonomi olabilir mi arkadaşlar. Bugün Almanya Berlin’e gidelim bir ev bakalım. Fiyatı faraza 150 bin euro olsun. Bakın o ev 10 sene evvel de 150 bin eurodur, 10 sene sonra da en fazla 151 bin eurodur. Türkiye’de ise 10 sene önce 150 bin lira bugün 1,5 milyon lira. O yüzden diyorum ki, bu ranta bağlı istikrarsız fiyatlandırmaların da önüne geçmek için yine Milli Ekonomi Modeli lazım. Serbest piyasa adı altında kapitalistlere sömürtülen bir piyasaya sahibiz.  Adı serbest piyasa ama gerçeğine dönüyorsun kapitalistlerin sömürdüğü bir piyasa haline gelmiş. O yüzden devletin bu fiyatları da bir şekilde kontrol etmesi lazım.”

Haber Editörü : Tüm Yazıları
Yorum Yaz